SCATTERED LIVES AT WAR IN THE NOVELS OF CENGIZ DAĞCI

Abstract

Cengiz Dağcı baskıların, zulümlerin, işkencenin, sürgünlerin, insanın insana yaşatabileceği her türlü acının tanığı olmuş, yurdu kaybetmenin ıstırabını bizzat yaşamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında Varşova’da eşi Regina ile kaderleri kesişmiş, savaşın sonunda Londra’ya yerleşmişlerdir. İngiltere, Cengiz Dağcı ve kader arkadaşı için yeni bir başlangıçtır. Bir Kırım Türkü ile bir Polonyalı beraberce pek çok sıkıntıya katlanarak, memleketlerinden, ailelerinden, kültürlerinden çok uzakta kendilerine yeni bir hayat kurarlar. Cengiz Dağcı ve Regina’nın hayatlarına bakıldığında sert esen bir rüzgârın önünde çaresizce uçuşan nesneler misali savaşın da onları anavatanlarından koparıp hayatlarını alt üst ettiği, bu alt üst oluş, bu dağılma ile eski yaşamlarını ortadan kaldırdığı, kendi iradeleri dışında oradan oraya savurup saçtığı görülmektedir. Bu çalışmada Cengiz Dağcı’nın II. Dünya Savaşı’nı konu alan romanlarında savaşın yazar ve eşinin hayatında olduğu gibi bireyler için bir kader haline gelip onların hayatlarını nasıl alt üst ettiği, yurtlarından koparıp başka diyarlara nasıl savurduğu ve bu savruluşun aslında milletlerin savruluşu olduğu yansıtılmaya çalışılacaktır.

Keywords
Cengiz Dağcı, II. Dünya Savaşı, Savruluş, Kader, Roman.
Kaynakça