MEKÂN VE KÖTÜLÜK: PEYAMİ SAFA’NIN ZIPÇIKTILAR ROMANI
(SPACE AND EVIL: PEYAMI SAFA’S ZIPÇIKTILAR )

Yazar : Feyza Hilal KUTLU   - Seval ŞAHİN  
Türü :
Baskı Yılı : 2022
Sayı : 11/2
Sayfa : 597-617
198    572


Abstract
Şişli, Türk romanında sıklıkla kötülük mekânı olarak kullanılmış ve Şişli’ye kötülükle ilgili yalancılık, hırsızlık vb. eylemleri çağrıştıran anlamlar yüklenmiştir. Bu makalede, Peyami Safa’nın Server Bedi takma adıyla kaleme aldığı ve ilk kez 1925 yılında kitap olarak basılan Zıpçıktılar’ında Şişli’nin bir kötülük mekânı olmasının sebepleri Henri Lefebvre’in mekânın toplumsal, ideolojik ve politik üretimi ilişkisiyle birlikte açıklanacaktır. Yaşamın ve mücadelenin sürdüğü her şey gibi mekân da politiktir. Mekânı dolduran insanlar ve nesneler yükledikleri jestlerle, kodlarla politik içeriği düzenlerler. Toplumsal ve tarihsel serüveni içinde daima dönüşüm hâlinde olan mekân, “bellek” sahibidir. Bu nedenle insan yeni bir mekâna dâhil olduğunda onun hafızasına göre şekillenir. Zıpçıktılar’da Şişli’nin toplum yapısı, mimarî unsurları ve temsil gücü mekâna kötücül güçler yüklemektedir. Şişli’ye adım atabilmek uğruna mazilerini öldüren insanlar, mekânın somut ve soyut imgeleriyle yüzleşirken aynı zamanda kendilerini şöhret, saygı ve para kazanma amacıyla süregelen çekişmelerin ortasında bulurlar. Her şeyin hızla değiştiği, zamanın akıp gittiği Şişli’de aidiyet elde etmek, girilen mücadelelerin zaferle sonuçlanmalarını gerektirir.

Keywords
Şişli, kötülük, Peyami Safa, mekân, değişim.

Özet
Istanbul’s Şişli district is often depicted as a place of evil in the Turkish novel; consequently the area has assumed a correspondingly negative connotation. This article considers why Şişli was presented as a place of evil in Peyami Safa’s novel Zıpçıktılar, first published as a book in 1925 under the pseudonym Server Bedi. Specifically, this portrayal of Şişli will be explained in connection with Lefebvre’s views on the social, ideological, and political production of space. As with everything else in life and its ongoing struggles, space is political. People and objects that fill space organize its political content by means of signs and codes. Space, which is in a constant state of transformation parallel to social and historical events, also has “memory.” Therefore, when a person is included in a new space, his/her memory is shaped accordingly. In Zıpçıktılar, Şişli’s social structure, architectural elements, and representations of power add malign forces to the space. People who erase their past to live in Şişli must still face the concrete and abstract images of the place. Simultaneously, they find themselves in the middle of an ongoing struggle for fame, respect, and money. Achieving belonging in Şişli, where everything changes rapidly, is only possible through victory in this struggle.

Anahtar Kelimeler
Şişli, evil, Peyami Safa, space, change.