Bu araştırma, Tomson Highway’in Kürk Kraliçesi’nin Öpücüğü adlı eserindeki arketipsel hilekâr figür Kürk Kraliçesi karakterini ekofeminizm ve postkolonyal perspektiflerinden incelemektedir. Bu çalışma, Spivak’ın postkolonyal teorisinin içgörülerini Shiva tarafından ifade edilen ekofeminizmin kavramsal çerçevesiyle bütünleştirerek kimlik çatışması olgusuna ışık tutmaktadır. Hilekâr arketipi diğer kültürlerde ve hikâyelerde olduğu gibi Highway’in romanında da, bilgeliği sembolize etmekte ve egemen güçler tarafından belirlenen normlara doğrudan meydan okumaktadır. Aynı zamanda, bu arketip, geleneksel tanımlarının ötesine geçerek, doğayı ve dişil gücü kişileştirmekte, yerleşik normlara meydan okumakta ve insanların ideolojilere dayalı olarak ayrıştırılmasını sürdüren sömürgeci inançları ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Toplumsal cinsiyet rollerinin ve kültürel unsurların ekofeminist değerlerle uyum içinde dinamik bir şekilde incelenmesini, birbirine bağlılığı ve kolektif mücadeleleri temsil ederek cok boyutlu tanımlar sunmaktadır. Bu araştırma, geleneksel ve erdem içeren bilginin önemini ve kadınların dönüştürücü rolünü vurgulayarak iyileşmeyi kolaylaştırmayı ve dekolonizasyon sürecini desteklemeyi amaçlamaktadır.
Bilgelik, çevresel kimlik, ekofeminizm, hilekâr arketipi, sömürgecilik sonrası.