Özet
Asaf Halet Çelebi’nin Şiirinde Geleneğin İzleri
Önceden ortaya konulanları devam ettirme anlamına gelen gelenek, toplumun kendi kültürünü koruma refleksinin ve varlığını sürekli bir yenileşme bilinciyle devam ettirmesinin bir sonucudur. Tanzimat’tan Cumhuriyet dönemine kadar büyük ölçüde gelenekten bir kopuşun olduğu görülür. Ancak Cumhuriyet’ten sonra gelenekten beslenen şairlerin ortaya çıktığı ve reddedilen eski kültür birikimimizi yeniden kullanmaya başladıkları görülür.
Türk şiirinde 1940-1960 yılları, köklü değişikliklerin yaşandığı ve yeni oluşumların görüldüğü bir dönemdir. Bu dönemde geleneği içselleştirerek şiirler yazma yoluna giden şairlerden biri Asaf Hâlet Çelebi’dir. Şiirlerinde kullandığı mistik ve masalımsı ifadelerin yanı sıra bir atmosfer vücuda getirmek için anlamı herkes tarafından bilinmeyen kelimeleri ve değişik dillere ait cümleleri kullanmasıyla da dikkati çeker.
Bu çalışmanın giriş bölümünde geleneğin tarifinden ve ortaya çıkış sebeplerinden bahsedildikten sonra şairin gelenekle olan ilişkisi üzerinde durulmuştur. Çalışmanın “Şiirlerinde Masalların Büyülü Dünyası” adını taşıyan bölümünde şiirindeki masalla ilgili imgeler, söyleyiş kalıpları ve tekerlemeler dikkatlere sunulmuştur. Zira çocukluğun mutlu günlerinde dinlediği masallar, onun şiirini yapan öğelerin başında gelmektedir. “Şiirlerinde Mistisizm” bölümünde ise, gerçek yaşantısında tasavvufa ve mistisizme pek yer vermediği görülen Asaf Halet Çelebi’nin gerek ailesinden gerekse çevresinden edindiği mistik duygular geniş bir şekilde ele alınır. Zira şiirlerinin çoğu, Nirvana’ya davet veya Nirvana’ya nasıl erişilebileceğinin hikâyesidir. “Şiirlerinde Alıntı ve Ahenk Aktarımı” kısmında, şairin bir atmosfer yaratmak için başvurduğu alıntılar ve anlamı herkes tarafından bilinmeyen kelimeleri ve değişik dillere ait cümleleri kullanma yöntemi üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler
Asaf Halet Çelebi, gelenek, mitsizim, masalımsı öğeler.