Özet
ORHUN YAZITLARI DİPLOMATİK BAKIMDAN HANGİ GRUBA GİRER?
Orhun Yazıtları, II. Türk Kağanlığı (682-745) Dönemi’ne ait olup, Bilge Kağan’ın kardeşi Kül Tigin ve kendisi adına sırasıyla 732 ve 735 tarihlerinde dikilmişlerdir. Birincisi, kardeşinin ölümünü müteakip bizzat kağan tarafından, ikincisi ise ölümünden sonra oğlu tarafından dikilmiş olup her iki yazıtta da konuşan, kağanın kendisidir. Yazıtları yazan ise “atısı” lakaplı Yoluğ Tigin’dir. İlim camiasında Orhun Yazıtları’nın, “hatıra” türünden yazıtlar oldukları, Kağan’ın, I ve II. Türk Kağanlığı’nın tarihi hakkında bazı bilgiler aktardığı ve “Türk Milleti”ne bazı tavsiyelerde bulunduğu ileri sürülmekle beraber biz makalemizde bunun, tarihî sürece bakılırsa doğru olmadığını ve her iki yazıtın da “emir, ferman” türüne giren eserler olduklarını göstereceğiz. Çünkü gerek bizzat yazıtlarda, gerekse daha sonraki birçok Türk devletlerine ait fermanlarda, “emr(im), ferman(ım), buyruğ(um)” anlamında ifadeler geçmektedir. Orhun Yazıtları’nda bu, “sabım” (sözüm, buyruğum), sonraki Türk eserlerinde, mesela Akkoyunlu Uzun Hasan Bey’in fermanlarında “sözümüz”, Osmanlı Devleti hükümdarlarının fermanlarında “buyurdum ki” şeklindedir. Moğol ve Timurlu fermanlarında da benzer şekilde aynı anlama gelecek şekilde “üge manu” (sözüm) ifadesi yer almaktadır. Makalemizde, bu hususun diplomatik olarak tarih içerisinde nasıl geliştiği örneklerle ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler
Orhun Yazıtları, ferman, sabım, Bilge Kağan, sözümüz.