Özet
BAMSI BEYREK DESTANINDA SELAMLAŞMA
Selamlaşma, insanlık tarihi kadar eski bir eylemdir. Tarihin ilk dönmelerinde insanlar jest ve mimikleriyle dile getirdikleri selamlaşma eylemini diğer dönemlerde gizli anlaşmalar sistemi adını verdiğimiz dil ile yapmışlardır. Selamlaşma eylemi, zaman içerisinde gelişen bir olgu olduğu için insanlık tarihinin gelişmesine paralel olarak değişme ve gelişme göstermiştir.
Arapça bir sözcük olan “selâm” sözcüğü bir barış ortamı işaret ettiği gibi, samimiyet ve dostluğu da simgelemektedir. Türk toplumunda, selamlaşma için İslamiyet’in kabulüyle birlikte “selâmün aleyküm, esselâmü aleyküm, aleyküm selâm, Allahın selâmı üzerine olsun” gibi dini kullanımlar yaygınken sonraki dönemlerde “merhaba, selam, günaydın, n’aber, ne var ne yok ?” gibi dini olmayan kullanımların da yaygınlaştığını görmekteyiz.
“Selamlaşma” yönüyle değerlendirmeye çalışacağımız Bamsı Beyrek destanı, Dede Korkut Kitabı’ndaki üçüncü destan olup Kam Püre Oğlu Bamsı Beyrek Boyu adıyla bilinmektedir. Bu destan, bugün Adriyatik’ten Çin Seddi’ne uzanan Türklük coğrafyasında farklı edebi türler formunda ve farklı adlarla karşımıza çıkmaktadır.
Bamsı Beyrek Boyu, içerisinde Türk kültürüne ait sınırsız öğeler taşıyan bir destan parçasıdır. Bugün Hazar Gölü’nün doğusunda destanî mahiyetini korurken; batı taraflarında ise daha çok halk hikâyesi ve masal formlarına dönüşmüş olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmamızda doğu Türklüğünde Alpamış, Alıp Manaş; batı Türklüğünde ise Bamsı Beyrek, Bey Böyrek, Dengi Boz ve Şah Kasım gibi adlarla bilinen Bamsı Beyrek destanının varyantlarındaki selamlaşma konusu üzerinde duracağız.
Anahtar Kelimeler
Bamsı Beyrek, destan, selamlaşma, varyant, iletişim.