Özet
ÖMER SEYFETTİN’İN BAHAR VE KELEBEKLER ADLI ÖYKÜSÜNDE DOĞU VE BATI KADINI KARŞITLIĞINDAN İDEAL KADINA
Türk edebiyatında ‘kimlik’ sorunsalının yoğun olarak tartışıldığı II. Meşrutiyet devrinde eser veren Ömer Seyfettin, Türk kültür tarihi açısından son derece önemli olan iki karşıtlığı (Doğu ve Batı) “Bahar ve Kelebekler” adlı öyküsünde bir karşıt değer yaratımı olarak bir araya getirip, bireyin kendine yabancılaşması bağlamında kurgular.
Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” makalesini yayımlamasından sonra kaleme aldığı ilk öyküsü olan “Bahar ve Kelebekler”in başına konulan “Yeni Lisanla” notu, metnin diline ilişkin uyarıcı bir vurgu özelliği taşır. Öyküde geçmişi temsilen seçilen yaşlı kadın (nine) ile geleceği temsilen seçilen genç kızın (torunun) doğu-batı karşıtlığı bağlamında irdelendiği ve bu iki kutbun da ideal kadın açısından ‘yeni’ bir prototip oluşturamayacağına ilişkin izleksel kurgu, metin dilbilimin olanakları içinde çözümlenmeye çalışılacaktır.
Çalışmamızda Ömer Seyfettin’in -günlüğünde yazmayı planladığını ifade ettiği romanına Ararken ismini düşünmüş olması ve bu çalışmayı yazamayışı da dikkate alınarak “Bahar ve Kelebekler” adlı öyküsündeki idealize kadın tipini okur zihninde nasıl çizmek istediği cevaplandırılmaya çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler
Ömer Seyfettin, Bahar ve Kelebekler, Doğu-Batı Karşıtlığı, Kadın Kimliği, İdealize Kadın Tipleri.