Özet
ASILACAK KADIN VE ALÇAKTAN UÇAN GÜVERCİN ROMANLARINDA GÜÇ İLİŞKİLERİ VE KADININ SESSİZ SÖYLEMİ
Asılacak Kadın, Pınar Kür’ün 1979’da yayımladığı üçüncü romanıdır. Yalı cinayeti çevresinde şekillenen olaylar dizisinde, eve hapsedilip genç yaşta şiddete ve tacize uğrayan Melek’in hikâyesi, kadın yazarın gözünden kaleme alınır. Asılacak Kadın’dan bir yıl sonra basılan Alçaktan Uçan Güvercin ise Tarık Dursun K.’nın 1980’de yayımladığı altıncı romanıdır. Yörük olan ailesinin çadırından kaçırılıp iki ay boyunca oradan oraya sürüklenip tacize uğrayan Menekşe’nin yaşadıkları, bu kez erkek bir yazarın gözünden hikâye edilir. Birer yıl arayla yayımlanan bu iki romanda güç ilişkileri, kurban kadının sessiz söylemi, toy delikanlıların iyi niyetli ama pasif çabaları, adalet arayışı, geçmiş yaşantıların gölgesinde kalan insanların çıkmazı, yazarların özgün bakış açılarından sunulurken, toplumsal bir yaranın tüm boyutları gözler önüne serilir. Bu çalışmada, benzer bir temayı ele alan iki yazarın söz konusu romanları, feminist edebiyat eleştirisinin ve yer yer psikanalizin bakış açısı üzerinden karşılaştırılacaktır.
Anahtar Kelimeler
Asılacak Kadın, Alçaktan Uçan Güvercin, güç ilişkileri, kadının sessiz söylemi, cinsel sömürü, feminizm, psikanaliz.