Muallakatü’s-Seb’â şairi olarak bilinen, aynı zamanda kahramanlığı ile nam salmış olan Anter bin Şeddâd’ın hayatı etrafında oluşturulan Sîretü’l-Anter hikâyesi, asırlarca farklı coğrafyalarda dilden dile dolaşmıştır. Anter bin Şeddâd’ın yaşamış olduğu VI. yüzyılda Arap coğrafyasında sözlü edebiyat geleneğinde varlık bulan bu hikâye, XII. yüzyılda yazıya geçirilmiş ve hikâyenin tamamı ilk defa Fatih Sultan Mehmed’in emriyle 1477 yılında Türkçeye tercüme edilmiştir. Mütercimi belli olmayan Kıssa-i Anter tercümesinin mukaddimesi, mevcut bilgiler ışığında, Türkçede ilk çeviri eleştirisi olma özelliğini taşımaktadır. Bahsi geçen mukaddimede mütercim tarafından verilen bilgilere göre hikâye kendisinden önce de Türkçeye tercüme edilmiş; lâkin bu tercümelerin farklı başlıklar altında sıralanan birçok hususta eksiklikler barındırdığı tespit edilmiştir. Bahsi geçen mukaddimenin konu edildiği bu çalışmada öncelikle Kıssa-i Anter’in Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde H. 1145 yer numarasıyla kayıtlı birinci cildinde yer alan mukaddimesinin çeviri yazılı metni ve dil içi çevirisi verilmiştir. Mukaddimede anlatılan tercüme sürecinin maddeler hâlinde aktarıldığı bölümden sonra mütercimin yararlandığı ve eleştiri yönelttiği Arapça ve Türkçe kaynaklara ulaşılmıştır. Tespit edilen nüshalardaki izlerden hareketle mütercimin kendisinden önceki tercümeye yaptığı eleştirilerin somut verileri çıkarılmış ve ilgili veriler yorumlanmıştır. Ortaya çıkan tabloda Kıssa-i Anter tercümesinde adı bilinmeyen birden fazla müterciminin olabileceği sonucuna ulaşılmış ve mütercimin kimliği ile metnin dönemi değerlendirilmiştir. Son bölümde ise tercüme sürecinde mütercimin tetkik ettiği nüshalara ve ortaya koyduğu çeviriye ait sayısal veriler aktarılarak tercümeye neden “Kitâb-ı Fâhir” (iftihar edilecek kitap) adının verildiği sorgulanmıştır.
Nüsha, Atûfî, Kadı Darîr, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi