Anlatıbilimde zaman kavramı, özellikle Gérard Genette’in teorik katkılarıyla kapsamlı bir çerçeveye oturtulmuş ve Türkçe literatürde bu teoriden yararlanarak çeşitli analizler yapılmıştır. Post-klasik anlatıbilimin gelişimi, Genette’in modelindeki eksiklikleri ortaya koymuş ve yeni yaklaşımların gelişmesine zemin hazırlamıştır. Bu bağlamda, Mieke Bal’ın anlatının alımlanma sürecine odaklanan çalışmaları öne çıkmaktadır. Bu makale, Genette ve Mieke Bal’ın zaman teorilerini Tarık Buğra’nın “Havuçlu Pilav Meselesi” adlı öyküsüne uygulayarak, yazarın zaman kullanımını analiz etmeyi ve bu kullanımın metnin anlam dünyasındaki etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, öyküdeki zaman kaymaları ve anakronik yapıların analiz edilmesiyle, zaman kullanımının öykünün dramatik yapısına katkıları ele alınmakta ve post-klasik anlatıbilimin anlatılara yaklaşım biçimi örneklendirilmektedir. Genette’in sistematik kategorileri ile Bal’ın daha esnek ve kapsamlı analiz yöntemlerinin bir arada kullanıldığı bu araştırma, öykünün zamansal yapısının okurun alımlama sürecini nasıl etki etkilediğini ortaya koymayı hedeflemekte ve anlatı zamanının metin analizindeki işlevine dair yeni bir bakış açısı sunmaktadır.
Anlatıbilim, zaman analizi, Mieke Bal, Tarık Buğra, Havuçlu Pilav Meselesi.