ANADOLU ALEVİLİĞİNDEKİ “DÜŞKÜNLÜK” CEZASININ DİNLER TARİHİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
(EVALUATION OF THE PUNISHMENT OF DÜŞKÜNLÜK IN ANATOLIAN ALEVISM IN TERMS OF HISTORY OF RELIGIONS
)
Author
|
:
Abdulkadir KIYAK
|
|
Type |
:
Copyright
|
Printing Year |
:
2017
|
Number |
:
6/4
|
Page |
:
2847-2864
|
Doi Number |
:
http://dx.doi.org/10.7884/teke.4066
|
Özet
Tarihî süreç içerisinde Aleviler siyasi, sosyal, dinî ve kültürel bir kısım sebeplerden dolayı merkezin kurumsal ve yerleşik yapısından uzaklaşmıştır. Bunun neticesinde Alevilerin, kendi öz yapısını muhafaza etmek, üyelerine hak ve adalet duygusunu benimsetmek, toplumsal birlik ve beraberliklerini koruyabilmek için oluşturduğu birtakım kuralları olmuştur. Bu kurallar, resmi/yazılı hukukun yanında kendi gelenek ve görenekleri çerçevesinde oluşturduğu bir örfi hukuktur. Alevilikteki “düşkünlük” anlayışı bu kurallardan birisi olarak düşünülebilir. Düşkünlük anlayışı, Aleviliğin müntesipleri arasında bir otokontrol işlevi görüp hem toplumsal düzenin sağlanmasında hem de Aleviliği gelecek nesillere aktarmada etkin bir rol üstlenmiştir.
Dinler sahip olduğu inanç, ibadet ve ahlaki prensipler bağlamında kişileri toplumsal huzura ve ebedi kurtuluşa ulaştırmayı amaçlarlar. Bu amaç doğrultusunda toplumun bir bireyi olarak insanın kendisi, çevresi ve toplumun diğer fertleriyle ilişkilerinde uyması gereken toplumsal ve ahlaki kurallar, dinlerin yazılı metinlerinde ifadesini bulmaktadır.
Çalışmamızda dinler tarihi bağlamında dinlerin kutsal metinlerinde yer alan ahlak anlayışıyla Alevilikteki düşkünlük anlayışının mukayesesini yapacağız. Ayrıca çalışmamızda, dinlerdeki ahlak ilkelerinin ayırıcı özelliklerini ve toplumsal hayat üzerindeki önemini açıklamaya çalışacağız.
Anahtar Kelimeler
Alevilik, düşkünlük, ilahi dinler, ahlak prensipleri.
Abstract
The Alevis has moved away from the institutional and resident structure of the center due to political, social, religious and cultural reasons in historical duration. As a result, The Alevis have established a number of rules for maintaining their own structure, adopting a sense of right and justice to their members, and protecting their social unity and solidarity. These rules are an customary law that is formed within the framework of their own tradition and customs as well as formal / written law. The understanding of “düşkünlük” in Alevis can be considered as one of these rules. The understanding of düşkünlük has taken on an active role in the functioning of an autocontrol between the members of Alevism, both ensuring social order and the transfer of Alevism to future generations.
Religions aim to attain people to social peace and eternal salvation in the context of faith, worship and moral principles they have. In accordance with this purpose, as an individual of society a person must obey social and moral rules included in the written texts of the religions, in relation to himself, his surroundings and other members of society.
In our study, we try to compare understanding of moral, located in the sacred texts of all religions with undertanding of düşkünlük in Alevism in the context of History of religions. We will also try to explain the distinctive features of the moral principles of religions and their importance on social life.
Keywords
Alevism, düşkünlük, divine religions, principles of morality.