1960’larda ortaya çıkan ve insanlığın geleceğiyle ilgili iyimser fikirler öne süren transhümanizm hareketi, esasında bilim ve teknoloji sayesinde insanlığın huzura ve mutluluğa erişeceğini ileri sürer. Bilim ve teknoloji hakkında iyimser bir tablo çizmesine rağmen transhümanizm farklı yönlerden eleştirilmiştir. Transhümanizmin ileri sürdüğü fikirler birçok açıdan bilimkurgu romanlarına konu olmuştur. İngiliz yazar Richard K. Morgan’ın Takeshi Kovacs üçlemesinde gelecekte bilim ve teknoloji nedeniyle yeni toplumsal düzende insanlığın karşılaştığı birtakım sıkıntılar dile getirilerek transhümanist iddialara yönelik bazı eleştiriler ifade edilir. Üçlemenin kahramanı olan Takeshi Kovacs’ın dijitalleştirilmiş bilinci büyük şirketler veya zengin bir iş adamı tarafından başka bedenlere transfer edilerek onun iradesi dışında kullanılır. Üçlemede 26. yüzyılda geçen olaylar, bilim ve teknolojinin gelişmesine rağmen sosyal adaletsizliğin devam ettiği, çokuluslu büyük şirketlerin teknolojiyi kendi çıkarları için kullandıkları anlatılır. Bu çalışmada Richard K. Morgan’ın Takeshi Kovacs üçlemesinde transhümanizme yönelik geliştirilen eleştiriler ele alınacak ve transhümanist iddialardaki çelişkiler incelenecektir.
Roman, dijitalleşme, bilimkurgu, transhümanizm.