THE TRICKSTER FIGURE AND ENVIRONMENTAL IDENTITY IN THOMSON HIGHWAY’S KISS OF THE FUR QUEEN
(THOMSON HIGHWAY’İN KÜRK KRALİÇESİ’NİN ÖPÜCÜĞÜ ROMANINDA DÜZENBAZ FİGÜRÜ VE ÇEVRESEL KİMLİK )

Yazar : Fulya KİNCAL    
Türü :
Baskı Yılı : 2024
Sayı : 13/4
Sayfa : 1444-1459
    


Abstract

This research examines the character of the Fur Queen as an archetypal trickster figure in Tomson Highway's Kiss of the Fur Queen from the perspectives of ecofeminism and postcolonialism. This study explains the concept of identity conflict by integrating the insights of Spivak’s postcolonial theory with the conceptual framework of ecofeminism articulated by Shiva. In the novel, Highway creates the Fur Queen as a female trickster, symbolizing wisdom and healing, directly subverting the engrained suppressive norms set by the dominant colonial powers. In postcolonial societies, the trickster figure is widely lauded for her capacity to effect change and challenge the societal norms imposed by colonial forces. This research contributes to the recovery of ancient female symbols by describing the trickster figure as a symbol of environmental identity, which can transform social identity and play a more significant role in one's sense of self and worldview as a person in nature.



Keywords

Ecofeminism, environmental identity, postcolonialism, the trickster figure, wisdom.



Özet

Bu araştırma, Tomson Highway’in Kürk Kraliçesi’nin Öpücüğü adlı eserindeki arketipsel hilekâr figür Kürk Kraliçesi karakterini ekofeminizm ve postkolonyal perspektiflerinden incelemektedir. Bu çalışma, Spivak’ın postkolonyal teorisinin içgörülerini Shiva tarafından ifade edilen ekofeminizmin kavramsal çerçevesiyle bütünleştirerek kimlik çatışması olgusuna ışık tutmaktadır. Hilekâr arketipi diğer kültürlerde ve hikâyelerde olduğu gibi Highway’in romanında da, bilgeliği sembolize etmekte ve egemen güçler tarafından belirlenen normlara doğrudan meydan okumaktadır. Aynı zamanda, bu arketip, geleneksel tanımlarının ötesine geçerek, doğayı ve dişil gücü kişileştirmekte, yerleşik normlara meydan okumakta ve insanların ideolojilere dayalı olarak ayrıştırılmasını sürdüren sömürgeci inançları ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Toplumsal cinsiyet rollerinin ve kültürel unsurların ekofeminist değerlerle uyum içinde dinamik bir şekilde incelenmesini, birbirine bağlılığı ve kolektif mücadeleleri temsil ederek cok boyutlu tanımlar sunmaktadır. Bu araştırma, geleneksel ve erdem içeren bilginin önemini ve kadınların dönüştürücü rolünü vurgulayarak iyileşmeyi kolaylaştırmayı ve dekolonizasyon sürecini desteklemeyi amaçlamaktadır.



Anahtar Kelimeler

Bilgelik, çevresel kimlik, ekofeminizm, hilekâr arketipi, sömürgecilik sonrası.